6 Aralık 2014 cumartesi günü Didem Veryeri, İrem Sönmez, Kadriye Özdemir ve Emre Gündoğdu’dan oluşan ekiple Muğla’ya bir keşif gezisi düzenledik.
Gezinin ilk durağı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Melek Zühre Yıldırım’ın daveti üzerine Bafa Gölü kıyısında bulunan Kapıkırı Köyü oldu. Heraklia Antik Kenti’nin üzerinde yer alan köyde agoranın ortasına yapılmış ve atıl durumda bulunan köy okulunda incelemelerde bulunduk. Konumu ve mimarisiyle dikkat çeken okul hakkında bir süredir bilgi toplamaya çalışan Zühre Hoca, okulun 40’lı yıllarda Ahsen Yapaner ve Asım Mutlu tarafından kazanılmış bir yarışma ile Köy Enstitüleri’nde eğitim görmüş ilk kuşağın mimari anlayışıyla inşa edilmiş olduğu bilgisine ulaştığını aktardı.
1943-1945 yıllarında yapıldığı tahmin edilen okul yapısı
Muğla Üniversitesi’nde bir proje dahilinde antik alanlardaki okul yapıları üzerine çalışan Zühre Hoca bu yapının yapıldığı dönemdeki önemi, mimari anlayışı, şu andaki durumu ve ileride nasıl değerlendirilebileceği konuları hakkında köy okulları ile ilgilenenleri bir araya getiren bir çalıştay yapmak istediğini söyledi. 2015 yılının Şubat ya da Mart ayında yapılması düşünülen çalıştayda Herkes İçin Mimarlık olarak yer almaktan mutluluk duyacağımızı belirttik. 3 senedir üzerinde çalıştığımız Atıl Köy Okulları Projesi için Heraklia özelinde yapılacak böyle bir etkinliğin, projenin başından beri arzuladığımız Türkiye genelinde bu okulların durumları, kırsal mimari, taşımalı eğitim sistemi, köylerin günümüzdeki ekonomik ve sosyal durumları hakkında tartışmalar oluşturmak hedefi için önemli olacağını düşünüyoruz.
Okulun İçinden Fotoğraflar
Heraklia’daki ziyaretimiz sona erdikten sonra ikinci durağımız olan Bodrum Dereköy’den bizi davet eden Elif Eren’le buluşmak üzere yolumuza devam ettik. Elif Hanım Dereköy’deki mevcut okul yapısının iyileştirilmesi üzerine bizi davet etmişti. Dereköy’deki okulda bir ana sınıfı, bir müdür ve öğretmenler odası ve bir derslik bulunmakta ve şu anda ana sınıfı ile 1-4. sınıflar eğitim görmekte.
Dereköy Okulunda 1’den 4 Kadar Olan Sınıflara Ait Tek Derslik
Okulda tek derslik bulunmasından dolayı 1. ve 2. sınıf ile 3. ve 4. sınıf sabahçı ve öğlenci olarak ayrılıp, 2 sınıf beraber ders işlemekte. Bu karma eğitim durumu nedeniyle birçok veli çocuklarını daha uzaklarda bulunan okullara servislerle gönderimekte ve köyde daha fazla öğrenci bulunmasına rağmen okulun mevcudu 30 dolaylarında kalmakta. Ayrıca kendi köylerinde okul bulunduğu için veliler servislere normal taşımalı sistemden farklı olarak ücret ödemekte. Köyde yaşayan Elif Hanım bir süredir bu konuya çözüm bulmak için çalışmalara başlamış, köy muhtarı, öğretmenler, veliler ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile temaslarda bulunmuş.
Dereköy’de 1982’de İnşa Edilen Okul Yapısı
Elif Hanım, muhtar ve öğretmenler önümüzdeki dönem için öncelikle okulun 50 m2’lik tek dersliğini bir bölücü yüzeyle ayırarak karma eğitim durumunu gidermeyi, bu sayede okulun mevcudunu artırmayı düşünüyorlar. Okulun mevcudunun artması her sınıf için gerekli öğretmen kadrosunu alabilmeleri için önem taşıyor. Bunu sağladıktan sonra ise asıl öngörülen okulun yerleştiği 2 dönümlük bahçede ek derslikler yapılması. Bahçede basket sahası ile tuvalet arasında kalan bunun için uygun durumda, ayrıca basket sahası ve oyun parkına yeni düzenlemeler yapılarak alandaki yerleşimin tekrar ele alınması planlanmakta.
Atıl Köy Okulları Projesi’ne başladığımız ilk iki yerden biri olan Ordu Kargı Köyü’nde de eski köy okulunun yetmemesi sonucu öğrencilerin başka köylere taşınmak zorunda kaldığını, köylülerin bu durumun önüne geçmek için yeni okul inşaatına başladığı görmüş ve onlara destekte bulunmuştuk. Benzer durumda olan Dereköy, taşımalı eğitimin sadece köy nüfuslarının azalmasından kaynaklanmadığını, başka yetersizliklerin de buna neden olduğunu gösteren bir başka örnek oldu. Herkes İçin Mimarlık olarak yeni yapılacak derslikler için köydekilerle beraber çalışabileceğimizi belirterek Dereköy’den ayrıldık.
Ek Dersliklerin Yapılması Düşünülen Alan
Heraklia ve Dereköy’e gerçekleştirdiğimiz bu keyifli ziyaret için bizi davet eden ve en iyi şekilde ağırlayan Melek Zühre Yıldırım’a ve Elif Eren’e çok teşekkür ederiz.