him-loader

Kent Artığı #4 Samsun

Paylaş:

“Kent Artığı” atölyelerinin dördüncüsü 1-7 Ağustos 2017 tarihlerinde Umöb17 etkinliği kapsamında Samsun’da gerçekleşti. Atölyede Türkiye’nin farklı üniversitelerinden 9 öğrenciyle tartışma, tespit ve belgeleme çalışmaları yapıldı.

Önceki atölyelerde olduğu gibi “kent nedir?” sorusunu katılımcılara yönelterek atölyeye başladık. Kırsal ve kentin üretim ilişkileri, kentin farklı tanımları, kentin kentli ilişkisi, kentin tanımındaki farklılıkların sebepleri, kentlerin benzeşmesi, yapay ve doğal kavramları gibi bir çok konu hakkındaki tartışmalarda öne çıkan noktaları büyük bir kağıt üzerine not ettik. Sonrasında önceki ayaklardan farklılaşarak bu çalışmada tespit için bir araç tasarlanması üzerine konuştuk. Geçmiş atölyelerin aksine grupta kenti tanıyan kimsenin olmayışı, bu araçların yeni bir kenti algılamamızda nasıl algısal çeşitlilikler yaratabileceği üzerine eğilmemize olanak sağladı. Konuşmaların ardından ilk gözlemleri yapmak ve araç tasarımına dair düşünmek için katılımcılara kente çıktılar.

Deneyimlenen Samsun kentinden akılda kalanları konuşarak başlayan ikinci gün çalışmalarına, tespit araçlarının tasarlanmasıyla devam edildi. Tasarlanan tespit araçlarıyla yapılabilecek kayıt yöntemlerinin belirlenmesinin ardından katılımcılar deneme çekimleri için tekrar sokaklara çıktılar. Üç gruba ayrılan katılımcılar geri döndüklerinde deneme çekimlerini izleyerek, araçların potansiyelleri ve farklı kayıt olasılıkları üzerine birlikte değerlendirmelerde bulunduk.

Atölyede üçüncü güne ilk gün tartışmalarında fazla değinemediğimiz “artık nedir?” sorusu ile başladık. Aidiyet, mülkiyet, atık-üretim ilişkisi, mahremiyet (özel-genel), göçün kenti ile ilişkisi, mekanın değişkenliği, kullanım ilişkileri ile atık arasındaki bağ gibi bir çok mesele üzerinden gelişen konuşmaları ilk günkü gibi büyük bir kağıt üzerinde kaydettik. Günün devamında eksik kalan kayıtları tamamlama, digital ortamda nasıl işlenebileceği üzerine fikir alışverişleri ve denemeler gerçekleştirildi.

Samsundaki çalışmalarımızın son günü geceye de sarkacak biçimde grup çalışmalarının düzenlenmesiyle geçti. Her grup videoların yanısıra çizim, kolaj ve metinler de üreterek işlerini bir digital fanzinde bir araya getirdi. Umöb17’nin kapanış gününde yapılan tartışmaları ve ortaya çıkan işleri anlattığımız sunumla birlikte atölyeyi tamamladık.

Bir tespiti tasarlama örneği olarak “To-Rit” (Fatih Gündüz, Gizem Yüksek)

Topoğrafya tartışmaları üzerinden tasarlanan araç kentte topoğrafyanın yarattığı olumlu ve olumsuz etkilerle kenti farklı bir şekilde deneyimlemeyi hedef almaktadır. Oluklu mukavva kullanılarak üretilen ve iki ayağa giyilenerek kullanılan To-Rit, mukavvanın yapısı gereği bir ayağın yukarı kaldırılmasını engellerken, ileri atılan adımı da sınırlamaktadır. Araç ile kenti deneyimleyen grup, Samsun Kent Meydanı’na odaklanmıştır. Meydanının kotlu yapısı, katılımcılarda bu kotlu yapının kentte bir ritim oluşturduğu tespitini çıkarmıştır. Topoğrafyayla ritim arasındaki ilişkiliyi inceleyen grup araçlarına yine bu ilişlkiye gönderme yapan bir isim takmışlardır (Topoğafya-Ritim : To-Rit).

İlgili çalışmanın videosuna buradan ulaşabilirsiniz.

Belgeleme aracı tasarlamak: “Sıkışık” (Beril Özelçi, Elif Akbaş, Simden Günaçtı)

Kentin sokaklarında yer alan dar geçitleri birer kent artığı olarak ele alan grup, çalışmasında bu tespitin belgelenmesi üzerine odaklanmıştır. Belirlenen yerler, bir çok farklı açıdan fotoğraflanmış, ardından bu fotoğraflardaki geçitler kolaj çalışmalarıyla ifade edilmiştir. Bu noktada grup, çalışmasını belgelemek adına ‘simit’ adını verdikleri araçlarıyla birlikte de geçitleri deneyimlemiştir. Simit, boş pet şişelerin denizde yüzmeye yarayan bir simit gibi kişinin etrafına sarılmasıyla oluşmaktadır. İnsanın yatay doğrultuda hacmini genişleten simit, böylelikle dar alanlarda sıkışmaya sebep olmaktadır. Simidin üzerine sürülen boyaların dar alanlarda duvarda bıraktığı izler ve çıkardığı ses bizlere tespitin belgelenmesini sağlamıştır.

İlgili çalışmanın videosuna buradan ulaşabilirsiniz.

Yüzeylerin arkasına bakmak : “This is not a pipe” (Bora Can Aksoy, Gökçe Er, Yağmur Arslan)

John Berger’in “Görme Biçimleri” kitabından yola çıkarak gördüğümüz nesnelerin, yüzeylerin arkasında neler olduğunu sorgulayan grup, kent merkezinde yer alan depoların içerisinde kentsel hafızaya, ekonomik ve sosyal ilişkilere dair neler sakladığını sorgulayarak kent ve artık kavramlarını araştırmıştır. Depoların haricinde bina araları, dükkanlar, atıl kalmış bir otel yapısı gibi yerlerin hikayelerinin de gözlemler yoluyla kurgulandığı çalışma, bu hikayeleri bize yüzeyleri soyan ya da eklemeler yapan hareketli imajlar yoluyla aktarmaktadır.

İlgili çalışmanın videoları: Video I Video II Video III Video IV

Kent Artığı Samsun fanzinine buradan ulaşabilirsiniz.

Kent Artığı atölyeleri fotoğraf albümü

Kent Artığı haritası

Kent Artığı atölye serisinin dördüncü etabı için bizi davet eden ve keyifli bir çalışma ortamı sağlayan Umöb17 Samsun ekibine ve katılımcı tüm öğrencilere teşekkür ederiz.

Atölye yürütücüleri:

Emre Gündoğdu, Emrah Mehmet Güllüoğlu, Merve Gül Özokcu

Atölye katılımcıları:

Beril Özelçi, Bora Can Aksoy, Elif Akbaş, Fatih Gündüz, Fırat Altundağ, Gizem Yüksek, Gökçe Er, Simden Günaçtı, Yağmur Arslan

vimeo video