him-loader

YAP 2015 İstanbul Modern

Tekil Projeler
Paylaş:

Kim İçin: STK’lar, yerel topluluklar, bireysel inisiyatifler, mimarlar ve öğrenciler
Kiminle: Mimarlar, üniversite öğrencileri ve gönüllüler
Ne zaman: 2014-2015

YAP (Yeni Mimarlık Programı), genç mimarlara İstanbul Modern’in dış mekanında yaz ayları için geçici bir yapı tasarlama fırsatı sunuyor. İstanbul Modern’in The Museum of Modern Art (MoMA) ve MoMA PS1 işbirliğiyle iki yılda bir düzenlediği bu programa Hülya Ertaş tarafından aday gösterilmemizle dahil olduk. Yaklaşık 40 aday adayı arasından Flat-C, Pattu, Young & Ayata, Ali Sinan & Hasan Okan Çetin ekipleriyle beraber finale kalmamızla devam eden süreç 22 Ocak 2015 tarihinde kapalı sunumlarla gerçekleşen jüri sonucunda Pattu ekibinin seçilmesiyle bizim için sona erdi.

Ön eleme için hazırladığımız portfolyoda işlerimizin çeşitliliğini aktarabilmek adına Gezi Parkı ile ilgili yaptığımız çalışmalara, Ovakent Projesi özelinde Atıl Köy Okulları projesine ve son bağımsızlardan Beyoğlu Sineması’nı Yaşatma Projesi süreçlerine değinmiştik.

Niyet mektubumuza buradan ulaşabilirsiniz.

Bu vesileyle farklı üyelerce eş zamanlı yürütülen çeşitli işlerin kolay okunabilir olması adına derneğin kuruluşundan itibaren gerçekleştirdiği tüm proje ve etkinlikleri içeren bir de zaman çizelgesi hazırlamıştık.

Çalışmalarımız boyunca, niyet mektubumuzda vurguladığımız gibi, “beraber yapma” kavramı üzerine tartıştık, yöntemler bulmaya çalıştık. Attığımız ilk adım çeşitli mecralardan ulaşabildiğimiz herkese sürece dahil olabileceklerini duyurmak oldu. Bir nevi herkes için ürettiğimiz işlerimizi herkesin adına sunmuş ve aday olmayı herkes için hak etmiştik. Bu proje özelinde herkesin kim olduğunu sorgulamak adına çeşitli eylemlerle çalışmalara başladık. Çeşitli mahallelere giderek mahalle sakinleriyle sohbet ettik, fikir alışverişinde bulunduk. İşin tasarım/ürün rehavetine kapılmamak için bu proje için ayrılan bütçeyi bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz projeler ve gündelik harcamalar üzerinden kavramaya çalıştık.

Aday gösterilmemizin haberini aldığımız andan itibaren projenin uygulanacağı yerin kamusallığını ve kimin için tasarlayacağımızı sorguladık. Değişken bir çoğunlukla gerçekleşen bu tartışmaların ortak sonucu, projede beklenenin aksine, “yerden bağımsız” ve hayatına İstanbul Modern’in bahçesinde bulunacağı 3 ayın sonrasında da devam edecek olmasıydı.

Çalışmalarımız boyunca yapılan tüm tartışmaları ve üretimleri genel yarışma süreçlerindeki gizliliğin tersine sosyal medya üzerinden kurduğumuz gruplarla, belli aralıklarla yaptığımız videofon görüşmeleriyle açık bir şekilde sürdürdük ve toplantı/fikir/üretim çağrılarıyla daha fazla etkileşim oluşturmaya çaba sarf ettik.

Teslim metni aşağıda olan projenin final sunumunun dosyasına buradan ulaşabilirsiniz.

“YAP2015 İstanbul Modern projesi için hazırladığımız başvuruda, Herkes İçin Mimarlık’ın tüm çalışmalarında olduğu gibi katılımcı ve açık, birlikte yapmayı önemseyen bir süreç gözeteceğimizi söylemiştik. Projenin finalistlerinden biri olarak da çalışmalarımızı bu niyetle yola çıkarak yürüttük. Sosyal medya kanallarında paylaşım, tartışma ortamları oluşturmanın yanı sıra açık çağrılar aracılığı ile atölyeler, farklı insanlarla farklı yerlerde fikir alışverişleri gerçekleştirdik. Süreç içerisinde ortaya çıkan ana yaklaşımımız; projeyi sadece yerine bağlı olarak düşünmeyerek, İstanbul Modern’in bahçesinde kalacağı 3 aylık sürenin ertesine taşımaya da odaklanmak oldu. Bu yaklaşımla, projenin toplumun farklı kesimlerinin isteklerine ve ihtiyaçlarına göre şekillenebilmesi fikrini benimsedik. Üç aylık süre için tek bir tasarım sunmak yerine, İstanbul Modern’in bahçesini birçok tasarımın bir araya gelebileceği bir buluşma mekanı olarak öneriyoruz. Yerel örgütlenmeler, sivil toplum kuruluşları, öğrenci grupları ve bireysel inisiyatifler ile beraber yapılacak sosyal fayda içeren işler bahçe içerisinde konumlanırken, balonların taşıyıcısı olduğu geçirgen örtü de mekanı tanımlayıcı bir katman oluşturacaktır. Proje alanı bir gride bölünerek, uygulama için ayrılan bütçenin de yapılacak işlerle orantılı olarak paylaştırılması düşünülmüştür. 20 çeşit işin yer alması öngörülen projede, Herkes İçin Mimarlık’ın daha önce birlikte çalıştığı kurum ve kişilerin yanı sıra, açık çağrılar ve doğrudan görüşmeler yoluyla daha fazla kişi ve topluluğa ulaşılacaktır. Üç ay sonunda söz konusu işler, katkı koyan kişi ve toplulukların istedikleri yerlere taşınacak ve taşındıkları yerlerde hayatlarına devam edeceklerdir.”

Videolar

youtube video
youtube video